Mısır Tarihi Ders Notları
Mısır tarihi, Eski Mısır Tarihi, Mısır Uygarlığı Tarihi, Mısır Tarihi Hakkında Bilgi
Mısır,
Afrika'nın kuzeydoğusunda Akdeniz, Kızıldeniz ve Asya Kıtası arasında, Asya ve
Afrika kıtalarının kavşak noktasında bulunmaktadır. Ülkenin büyük kısmı
çöllerle kaplıdır. Mısır uygarlığı NiI nehrinin sağladığı imkanlar sayesinde
ortaya çıkmıştır. Nil nehri ülkeyi çöl olmaktan kurtarmıştır. Tarihçi Heredot
Mısır için "Nil'in armağanıdır." demiştir.
Mısır
uygarlığının doğup geliştiği yer Nil'in delta kısmıdır (Aşağı Mısır). Nil'in
kaynağını aldığı güney kesimi ise Yukarı Mısır'dır. Mısır'ın tarihi, Tarih
Öncesi Devirlere kadar uzanır. İlk yerleşim M.Ö. IV. bine kadar çıkmaktadır.
Mısır tarihi
şu ana bölümlere ayrılır:
1. Tinitler Dönemi (M.Ö. 3.300-MÖ 2.800)
Yukarı
(Güney) Mısır Kralı Menes, Aşağı Mısır'ı (Kuzey) ele geçirerek güçlü bir devlet
kurmuştur (M.Ö. 1000). Bu siyasi birlik dünyada ilk olması nedeniyle önemlidir.
Tinis sitesi başkent olmuştur. Bu dönemde hiyeroglif yazısı kullanılarak
olaylar yazıya geçirilmiştir.
2. Eski imparatorluk Dönemi (M.Ö. 2.800-M.Ö. 2 400)
Bu dönemde
Mısır önemli bir güç haline gelmiş, dönemin kralları (firavun) ünlü piramitleri
(ehramları) yaptırmışlardır. Bunlardan en ünlüsü Keops Piramididir. Ayrıca
Firavun Kefren ve Mikerinos kendi adlarına piramitler yaptırmışlardır.
3. Orta imparatorluk Dönemi
Bu dönemde
egemenlik Sudan'ı içine alacak şekilde genişletilmiş, Suriye ve Arabistan
kıyılarına seferler düzenlenmiştir. Bataklıklar kurutulmuş Nil'in suları
kanallarla oluşturulan depolarda (baraj) toplanmıştır Fenike ve Ege uygarlıklarıyla
ticari ilişki kurulmuştur Altın ticarette değer ölçüsü olmuştur.
Heksoslar,
Ön Asya'da Hurrilerle akraba bir kavimdir. Mısır'ı ağır vergilere bağlamışlar,
köylüleri köle yapmışlar, tapınakları yağmalamışlardır.
4. Yeni imparatorluk Dönemi (M.Ö. 1580 - M.Ö. 1080)
Mısırlılar
bu süreçte Sudan, Nübya, Filistin ve Suriye üzerinde etkinlik kurmuşlardır.
Suriye
topraklarının hakimiyeti için Hititlerle 16 yıl boyunca süren savaş sonrası
Firavun 2.Ramses ile Hitit Kralı 3. Hattuşili arasında Kadeş Antlaşması yapıldı
(M.Ö. 1280).
13. yy.
sonlarında Balkanlardan hareket eden kavimler Boğazlardan geçerek Anadolu,
Suriye, Libya ve Mısır'ı işgal ettiler. Mısırlıların "'Deniz Kavimleri"
dedikleri bu Ege kavimleri (Ege göçleri) Mısır'daki imparatorluğun yıkılmasında
etkili oldu. Merkezi yönetim zayıfladı. Nomlar, soylular, rahipler bağımsızlık
için ayaklandılar. Mısır'da yabancı hanedanlar işbaşına geldi. 20. hanedanı
Amon rahipleri kurmuş. (M.Ö. 1080 - 950) arası ülkeyi rahip - krallar
yönetmiştir. Ardından Asurlular Suriye, Filistin'den sonra Mısır'ı M,Ö. 666 ele
geçirmiş, daha sonra Pers Kralı Kambiz Mısır'a hakim olmuştur (M.Ö. 525). M.Ö.
323'de ise Mısır Makedonya Kralı Büyük İskender’in eline geçmiştir. İskender
Mısır'da tanrı ilan edilmiş, İskender'den sonra da generallerinden Ptolemaios
Mısır'da kendi ismiyle bir devlet kurmuştur.
Devlet Yönetimi
Mısır.
Firavun adı verilen krallar tarafından yönetiliyordu. Kral tanrının oğlu ve
tanrı olarak kabul edilmişti. Krallık babadan oğula geçerdi. Vezir (başbakan)
bütün hükümet işlerinin başı olup, Firavun adına adaletin uygulayıcısı, önemli
krallık belgelerinin koruyucusu, hazine ve tarım işlerinin yürütücüsü idi.
Mısır'da devlet idaresi maaşlı memurlara (katipler) dayanıyordu. Memurlar asil
ailelerden seçilmekte, bazı memuriyetler veraset yoluyla babadan oğula geçmekte
idi. Ülke sınırlarının genişlemesi ve devlet işlerinin çoğalması üzerine geniş
bir bürokrasi kadrosu oluşturuldu. Memurlar ayrıcalıklı bir sınıf oldu.
Sosyal ve Ekonomik
Hayat
Mısır'da halk soylular, rahipler. askerler, katipler, tüccarlar, zanaatkarlar,
köylüler ve köleler olmak üzere sınıflara ayrılıyordu. Boylular, geniş
topraklara sahipti. Köylüler, tarımla uğraşırlardı. Köleler, firavunların hizmetinde
ve tapınakların yapımında çalıştırırlardı. Yüksek tabaka saray, soylular, nom
soylulardan oluşuyordu. Bunlar geniş topraklara sahipti. Yüksek rahiplik üst
tabakanın elindeydi.
Mısır ekonomisinin temeli tarımdı. Tarımı geliştirmek için
sulama kanalları açmışlar, bataklıkları kurutmuşlardır. Topraklar firavunlar
adına işlenmekle birlikte soyluların ve halkın da toprakları vardı. Dokumacılık
ve madencilik gelişmişti. Demir, gümüş, kurşun, Anadolu'dan ithal ediliyordu.
Ticaret mal değişimi şeklinde olurdu. Ülke kıymetli madenler bakımından
zengindi. Maden işçiliği, mücevhercilik gelişmişti. Mısırlılar Afrika, Ön Asya
ve Anadolu ile ticari ilişkiler kurmuşlardır. Mısır'da Eski imparatorluk
Dönemi'nden itibaren devamlı bir ordu vardı.
Ordunun temelini piyade birlikleri
oluşturmaktaydı. Firavunun idaresinde bulunan askerlere maaş ödenirken, diğer
askerlere geçinmeleri için topraklar verilmiştir. Yeni imparatorluk Dönemi'nde
sınırları genişletmek amacıyla ordu teşkilatına daha çok önem verilmiştir.
Mısır'da adalet işlerinin düzenli yürütülmesi için gelişmiş bir medeni ve ceza
hukuku mevcuttu. Her şehirde bir mahkeme bu-lunur, bunların üzerinde de ‘’Altı
Büyük Ev" adı verilen yüksek mahkeme görev yapardı. Ancak Mısır hukuku,
Mezopotamya hukuku kadar gelişme göstermemiştir.
Din
Mısır'da
Tarih Öncesi Devirlerde totemlere (puta) tapıcılık yaygındı. Mısır'ı meydana
getiren nom denen kentlerin her birinin tanrısı vardı. Nil, yer, gök ve bazı
hayvanları tanrı olarak kabul etmişlerdir. Güneşi simgeleyen Amon-ra. Atori, Nil
ve iyilik tanrısı Oziris başlıca tanrılarıydı. Bu tanrılar siyasi merkezin
değişmesiyle yaygınlaşıyordu. Mesela Teb kentinin siyasi gücü artınca Amon ön
plana çıkmıştır.
Mısırlılar
hayatın ölümden sonra devam edeceğine İnanırlardı. Bu nedenle cesedin bozulma
ve dağılmaması büyük önem taşırdı. Bu anlayış Mısır'da mumyacılığın, buna bağlı
olarak da eczacılık, anatomi ve tıb alanlarında ilerleme göstermelerine ortam
hazırlamıştır. Büyü törenleri ve insanların günlük hayatını yansıtan resimler
mezar duvarlarını süslemiştir.
Dil ve Edebiyat
Mısırlılar
M. Ö 4.000 yılının sonlarına doğru hiyeroglif adı verilen bir yazıyı kullanmaya
başlamışlardır. Hiyeroglif yazı 24 harflik bir yazı sistemi idi. Mısır hiyeroglifi
tapınaklar, madeni levhalar, taşlar ve papirüsler üzerine yazılmıştır
Mısırlılardan
günümüze kadar gelen yazılı eserlerin önemli bir bölümü dini metinlerdir. Şiir,
hikaye, masal, biyografya, seyahatname, atasözleri, öğütler de Mısır
edebiyatına konu olmuştur. Eski Mısırlılar yazı sistemini tapınakların
yanındaki okullarda öğretmişlerdir. Yazıyı bilen devlet memuru ve din adamları
toplumda saygın bir yere sahip olmuşlardır. Kral Menfis'ten itibaren tarihi
olaylar kronolojik olarak yazılmıştır.
Bilim Ve Sanat
Mısırlılar bilim alanında da oldukça ileri idiler. Özellikle gözlem ve deneye dayanan astronomi ve
matematik çok gelişmişti.
Matematikte ondalık sayı sistemini
bulmuşlar ve dört işlemi kullanmışlardır. Matematikteki "pi"
sayısını bugünkü değere yakın olarak hesaplamıslardır. Gökyüzünü ve dünyanın hareketlerini incelemişler, bir yılı 365 gün, bir ayı 30 gün olarak
bulmuşlardır Nil'in akışına göre bir yılı dörder aylık üç bölüme (taşma, ekme,
biçme) ayırmışlardır. Mısırlıların ileri olduğu bir diğer bilim tıp idi. Bunda
ölülerini mumyalamaları sırasında insan vücudunu yakından tanımaları etkili
olmuştur. Mısır sanatından günümüze ulaşan en görkemli yapılar tapınaklardır.
Tapınaklar
tanrılar için yapılmışsa da, tapınaklarda rahipleri barındıran geniş mekanlara
sahip odalar da yer alıyordu.
0 comments:
Yorum Gönder