İç Kuvvetler

İç Kuvvetler Nelerdir?


İç kuvvetler, iç kuvvetler nelerdir, coğrafya.

Yerkabuğu, gerek iç gerekse dış kuvvetlerin etkisiyle sürekli şekil değiştirir. Yeryüzünü biçimlendiren iç kuvvetler, enerjisini yerin derinliklerinden (manto) alır. Genel olarak yerkabuğunun hareket etmesine bağlı olarak oluşan iç kuvvetlerin, yeryüzünün şekillendirilmesinde yapıcı etkisi vardır.

Yerkabuğunun hareket etmesinin nedenleriyle ilgili olarak, çeşitli teoriler ileri sürülmüştür. Bu teorilerden en önemlisi ve bugün geçerli olanı, 1950 yılında ortaya atılan, Levha (Plaka) Tektoniği Teorisi'dir. 1915'te Alfred Wegener'in ortaya attığı Kıtaların Kayması Teorisi'nin geliştirilmesiyle ortaya atılan bu teoriye göre:

Yerkabuğu iç içe geçmiş parçalardan oluşur. Bu parçalara levha ya da plaka adı verilir.

Levhaların sınırları, kıtaların sınırlarıyla son bulmaz. Okyanus ve denizlerin altında da devam eder.
Levhaların sınırlarını, fay hatları (yerkabuğundaki kırık hatları), derin deniz çukurları ve yüksek sıradağlar oluşturur.

iç kuvvetler
İç Kuvvetler

Çeşitli büyüklükteki bu levhalar, sıvı olan manto üzerinde adeta yüzer bir durumdadır.

Manto, erimiş kayalardan oluşan sıvı haldeki mağmadan oluşur. Mağmanın hareket etmesi, levhaların da hareket etmesine neden olur.

Mantodaki akımların nedeni şöyle açıklanabilir:

Mağmadaki radyoaktif maddelerin parçalanmasıyla (termonükleer reaksiyon) yüksek miktarda ısı enerjisi açığa çıkar. Bu enerjinin etkisiyle ısınan mağma dikey yönde yükselir. Mağmadaki bu akımlara konveksiyonel akımlar denir.

Mantodaki akımların çeşitli yönlere doğru hareket etmesiyle, üzerindeki yerkabuğu da hareket eder. Yerkabuğunda meydana gelen bu hareketlere tektonik hareketler denir.

Tektonik hareketler sonucunda yerkabuğunda kıvrılmalar, kırılmalar, alçalma ve yükselmeler, titreşimler ve püskürmeler meydana gelir. Bu olaylar iç kuvvetlerin etkisiyle oluşur.

İç kuvvetler dört ana grupta toplanır.

Depremler

Dağ Oluşumu (Orojenik Hareketler) 

Yeryüzünde dış kuvvetler tarafından aşındırılan çeşitli maddeler, çukur yerlerde özellikle kıta kenarlarındaki denizlere yığılır. Bu kesimlere jeosenklinal denir.

Deniz tabanlarında, kalınlıkları zamanla artan tortul tabakalar, levhaların birbirine yaklaşması sonucunda yan basınçların etkisiyle kıvrılır. Kıvrılan tabakalar yükselerek deniz yüzeyinin üstüne çıkarak dağ oluşumunu gerçekleştirir. Kıvrım dağlarının kubbe şeklinde yükselen kısmına antiklinal, çukur kısmına senklinal denir.

Dağ oluşumu sırasında, tortul tabakalar kıvrılamayacak kadar sert ise kırılır. Bu kırık katlarına fay denir. Kırılma boyunca yükselen kıvrımlara Horst, çöken kısımlara Graben denir.

Horst Graben
Horst ve Graben

Epirojenik Hareketler

Yerkabuğunun geniş alanlarında görülen yükselmeler ve çökmeler şeklindeki kıta oluşumu hareketleridir. Çok yavaş hareketlerdir. Bu olay sırasında deniz tabanları yükselir ya da karalar çökerse, deniz seviyesi yükselerek karaya doğru ilerler. Bu olaya transgresyon (deniz ilerlemesi) denir. Eğer karalar yükselir ya da deniz tabanları çökerse deniz suları çekilerek regresyon'u (deniz gerilemesi) oluşturur.

Epirojenik olaylar günümüzde de devam etmektedir. Örneğin, Japonya'nın başkenti Tokyo, deprem olmadığı zamanlarda yılda 2 cm kadar çökmektedir.

Volkanizma

Dünya'nın iç kısmında akışkan halde bulunan magmanın yer kabuğundaki çatlak, yarık veya kırık hatlarından yeryüzüne çıkmasına volkanizma denir. Lavların yeryüzüne çıktığı anda sıcaklıkları 1000°C - 1200°C'tır. Lavlar zamanla soğuyarak katılaşır. Magmanın yeryüzüne çıktığı yerde, üst üste biriken tüf ve lavlar koni şeklindeki volkanik dağları oluşturur.

Volkanizma
Volkanizma
Dünya'da başlıca volkanlar; Büyük okyanus çevresinde, Atlas ve Hint okyanusları ile Akdeniz çevresinde yer alır. Yeryüzünde sayıları 450’yi bulan etkin volkanların yaklaşık 350 tanesi Büyük Okyanus çevresindedir. Bu nedenle buraya ateş çemberi adı verilir.

Volkanik alanlarda topraklar verimlidir. Bu nedenle nüfusun toplandığı yerlerdir.

Depremler

Yeryüzünde titreşimler biçiminde algılanan, kökeni doğal nedenlere dayanan ani ve kısa süreli sarsıntılara deprem denir.

Volkanik Deprem: Etkin volkanların faaliyete geçtiği yerlerde görülür.

Çöküntü Depremler: Yer altındaki doğal mağara, tünel gibi boşlukların tavanlarının çökmesiyle oluşur. Genellikle karstik alanlarda görülür.

Tektonik Depremler: Etki alanları geniş olan depremlerdir. Yeryüzündeki depremlerin %90'ını oluşturur. Çoğunlukla levha sınırlarında görülür. Depremler, belli merkezlerde oluşur; deprem dalgaları suya atılan taşın oluşturduğu dalgalar gibi merkezden çevreye doğru yayılır.

Yeryüzünde faylar ile deprem kuşaklarının dağılışı arasında az çok bir paralellik vardır. Çünkü, buralar yerkabuğunun yeni oluşmuş kırık hatlarıdır. Dünya'da deprem kuşaklar: Büyük Okyanus çevresi ve Alp-Himalaya deprem kuşaklarıdır.

Depremlerin oluşturduğu büyük dalgalara Tsunami denir

Yer Kabuğunun Yapısı

Dünya iç kısmı, kalınlıkları ve yoğunlukları farklı, iç içe kürelerden oluşur. Bu yer tabakaları yeryüzünden başlayarak; yerkabuğu, manto ve çekirdektir. Yerkabuğuna litosfer (taşküre) denir. Yerkabuğunun ortalama kalınlığı karalarda daha fazla (35 km). Okyanuslarla daha azdır (8 - 10 km). Yerkabuğundan derinlere inildikçe, sıcaklık her 33 metrede 1°C artar.

Derinlere doğru sıcaklığın artmasının nedeni; Dünya'nın ekseni etrafında dönmesi sonucunda soğuma sınırı yer kabuğunun yüzeyinden başlamasıdır.

Yerkabuğu, bileşimi ve yoğunluğu farklı olan iki bölümden oluşur.

SİAL: Yerkabuğunun üst tabakasıdır.
  • Yapısında daha çok silisyum ve alüminyum bulunduğu için Sial denir.
  • Kalınlığı dağların bulunduğu yerlerde fazla, deniz ve okyanuslarda azdır.
  • Ortalama yoğunluğu 2,7 g/cm3'tür.


SİMA: Sial'in altında yer alır. Yapısında silisyum ve magnezyum bulunduğu için Sima denir.
  • Deniz ve okyanusların altında daha kalın, dağların altında incedir,
  • Yoğunluğu ortalama 3 g/m3’tür.

KAYAÇLAR VE LEVHA HAREKETLERİ


Yerkabuğunun temel malzemesi olan kayaçlar (taş, kaya) çeşitli minerallerin (silis, feldispat, mika, demir, pirit, jips gibi) bir araya gelmesiyle oluşmuş katı cisimlerdir. Kayaçlar çok eski zamanlardan beri insanlar tarafından çeşitli araç ve gereçlerin yapımında kullanılmıştır. Kayaçlar oluşum kökenlerine göre üç gruba ayrılır.

Püskürük Kayaçlar

Yer'in iç kısımlarında bulunan ve mağma denilen erimiş ve kızgın maddelerin taşküre (litosfer) içine sokularak ya da kırıklardan, volkanlardan yeryüzüne çıkarak katılaşması ile oluşurlar. Tabakalaşma özelliği görülmez. Kristalli yapıları belirgindir. Aşınmaya karşı dayanaklı olurlar.

a) İç Püskürük Kayaçlar: Özellikle dağ oluşum hareketleri sırasında manto malzemesinin dağ kuşaklarına sokularak katılaşması ile oluşurlar.

Yeryüzüne çıkmadan oluşurlar. Kristalli yapıları belirgindir. İri kristalli olurlar. Bunlara Granit, Siyenit, Diyorit ve Gabro örnektir.

b) Dış püskürük kayaçlar: Magmanın yeryüzüne yükselmesi ve soğuyarak katılaşması ile oluşur. Yeryüzüne kadar ulaşarak yayılan mağma malzemesi bazen lav halinde bazen de kum ve daha iri parçalar halinde otur. Bir hamur içerisine serpilmiş kristal yapıdadırlar. Aşınmaya karşı iç püskürüklere göre daha az dayanıklı olur. Bunlara Andezit, Bazalt, Trakit, Tüf örnektir.

Tortul Kayaçlar

Dış kuvvetlerle kayalar fiziksel ve kimyasal yollarla parçalanır ve ayrışırlar. Bunun sonucunda oluşan çeşitli boyuttaki malzemeler ile eriyik halde taşınan maddeler deniz ve göl çukurlukları ile akarsu yataklarında birikirler. Bu şekilde oluşan taşlardır. Tortullar oluşumlarına göre, üç gruba ayrılır.

a) Fiziksel (Mekanik, taneli) Tortullar: Kayaların ayrışma veya ufalanması sonucunda oluşan kil, kum ve çakıllar akarsu, rüzgar, dalga, buzul etkisiyle taşınarak çukur yerlerde birikirler. Bazen bu malzemeler demirli, kireçli veya silisli bir çimento ile birleşerek taşlaşır. Bunlar kil taşı, kum taşı, çakıl taşı. (konglomera) breş gibi.

b) Kimyasal Tortullar: Suda erimiş halde taşınan maddeler sığ su ortamlarında suların buharlaşması ile çökmeye uğrarlar. Örneğin; sularda eriyik halde bulunan bikarbonatlar suların buharlaştığı, adamlarda traverten halinde çökelirler. Sıcak iklimlerde kapalı havzalarda suların buharlaşması ile ilk önce jips ve kaya tuzu oluşur. Göl ve denizlerde ise, kireçlerin killerle birlikte çökelmesi sonucunda kireçtaşı (kalker) oluşur.

c) Organik Tortullar: Sularda yaşayan bitki ve hayvanların çukur alanlarda birikmesi ile organik tortul kayalar oluşur. Özellikle sığ olan göllerde biriken bitki artıklarının üstü killi, kumlu malzemelerle kaplanır. Bunların basınç altında yavaş yavaş yanması sonucunda da kömürler oluşur.

Turba, taş kömürü, linyit, antrasit, petrol, tebeşir, mercan kalkeri, organik tortullara örnektir.

İçinde en çok fosil bulunan taşlar organikler aşınmaya karşı en dayanıklı olanlar iç püskürükler, en az dayanıklı olanlar da kimyasal tortullardır.

Metamorfik Kayaçlar


Püskürük veya tortul kayaçların yüksek sıcaklık ve basınç etkisiyle değişime uğraması sonucunda oluşurlar. Bu olay tortul kayaçların özelliklerini değiştirir. Eskiden kristalli olmayan tortullar kristalli yapı kazanırlar. Başkalaşım kayaları kristalli yapıları ile püskürük kayaçlara benzer. Fakat aynı zamanda tabakalı görünüşleri ile de tortullara benzer.

Kayaçların Yeryüzü Şekilleri Üzerindeki Etkileri

Granit gibi iri taneli püskürük kayalar üzerinde günlük sıcaklık farklarının şiddetli olduğu yüksek dağlarda sivri ve iğne gibi uçlu tepeler oluşur. Kayaçlardaki çatlakların sıcaklığı ve derinliğine göre oluşan blokların şekil ve büyüklüğü de farklıdır. Bazen kale duvarları gibi üst üste yığılmış biçimde görünürler.

Bazen de kayalar dik satanlar halini almıştır. örneğin İç Anadolu'da Sivrihisar kayalıkları bu şekildedir. Kum taşları genellikle sarp diklikler oluşturur. Bu dikliklerin üst kısımları düzleşmiştir. Killer geçirimsiz kayaçlardır. Bu nedenle yüksek tepeler oluşturamazlar. Aşınmaya karşı dayanıksız olurlar. Kalker ve bazaltlar sarp diklikler oluştururlar. Bu yüzden sular derinlere sızar, yüzeyleri kurudur. Kalkerler üzerinde karstik şekiller (Dolin, uvala, polye gibi) oluşur. 

Yer kabuğunun yapısı ve geçirdiği evreler ile yer altı zenginlikleri arasında sıkı ilişki vardır.

Krom, kurşun, pirit, manganez gibi madenler volkanik olaylar sonucu oluşmuştur.

Elmas volkanik patlamaların olduğu çukurlarda bulunur. Uranyum eski kıta çekirdeklerinde bulunur. Taş kömürü 1. zaman arazilerinde bulunurken, linyit ve petrol 3. zaman arazilerinde bulunur.

Levha Hareketlerinin Etkileri

Karalar ve okyanus çanakları mantodaki konveksiyon akımları etkisiyle yatay yönde hareket edip birbirine yaklaşan plakların arasında yükselen tortullardan dağlar oluşurken, çeşitli dış güçler atmosferdeki genel hava dolaşımın etkisiyle bu oluşan dağları aşındırıp alçaltmaktadır. Böylece doğal denge kurulmaktadır.

Yer kabuğu birbirinden kırıklarla ayrılmış parçalar halindedir. Bu parçalara plaka (levha) denir. Okyanus tabanlarını oluşturan plakalar derinden yükselen maddelerin basıncı altında bazı yerlerde kırılarak parçalanmakta ve yeni plakalara ayrılmaktadır. Bu şekilde oluşan yeni okyanusal plakalar daha yoğun ve daha ağırdır. Bu nedenle yerçekimine bağlı olarak kıtaların kenarındaki derin deniz çukurluklarına doğru yer değiştirmekte ve buralarda daha hafif olan kıtasal plakaları altına doğru dalmaktadır. Bu olaylar sonucunda okyanus tabanları giderek genişlemektedır.

Konveksiyonal akımların yükselici bölümleri yeryüzüne ulaşınca birbirinden uzaklaşma başlamakta ve üzerindeki kabuk parçalarını iki tarafa sürüklemektedır. Böylece kabukta uzaklaşan kuşaklarda büyük bir yarık meydana gelmektedir. Böyle yarıklardan çıkan magma büyük volkanları oluşturmaktadır.
İç Kuvvetler Hakkında Bilgi
İç Kuvvetler Nelerdir?

Milyonlarca yıl süreyle genişleyen böyle yerkabuğu yarıkları okyanus çanağının meydana gelmesine neden olmaktadır. Yarıktan magmatik malzemeler çıkarak okyanus ortası sırtı oluşturmaktadır. Atlas Okyanusu ortasında oluşmuş güneyden kuzeye uzanan volkanik bir sırt vardır. Asor Adaları ve İzlanda böyle volkanların yeryüzüne yükselmiş bölümleridir.

Yaklaşan Levhalar Konveksiyonal akımların birbirine doğru yöneldiği yaklaşım kuşaklarında ise, plakalar birbiri ile çarpışırlar yoğunluklarına   göre biri alta dalar. Plakalar arasında şiddetli bir sıkışma ve sürtünme olur, dibe daima yüzeyde titreşimler meydana gelir, bu titreşımler depremleri oluşturur. Buralarda metamorfik kayaçlar oluşur.

Yaklaşan levhalarda daima hızlı olursa deniz dibi tortulları sıkışıp yükselerek kıvrık dağ kuşaklarını oluşturur. Yeryüzünde oluşan büyük karasal ve okyanusal levhalar arasında daha küçük parçalar da vardır. Bu bakımından Türkiye önemlidir. Kuzeyde Avrasya, güneyde Afrika levhaları arasında sıkışmış durumdadır. Bu sıkışma Kuzey ve Güney sıra dağların oluşmasını sağlarken aynı yönde fay sistemlerini de ortaya çıkarmıştır. Harita incelendiğinde: Levhaların sınır bölgelerinde deprem ve volkanik faaliyet sık görülmektedir. Yeryüzündeki en geniş alanlı dalma-batma Zonu Büyük Okyanus'tan Asya'nın doğusuna doğru uzanır. Burası deprem ve volkanik etkinliğin en yoğun olduğu olarak bilinmektedir.



48 comments:

  1. İç kuvvetler konusunu çok güzel anlatmışsınız hocam teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim işime yaradı.

      Sil
    2. İç kuvvetler hakkında en iyi bu site bilgilendiriyor

      Sil
    3. Dış kuvvetler niye yok ??

      Sil
    4. başlık iç kuvvetler de ondan

      Sil
    5. ahahahahahaha abi alemsiniz gece gece ahaha ne güldüm (!)

      Sil
    6. Gece gece napiyon burda aq sjsjsjsjsj

      Sil
  2. Çok teşekkürler sizin sayenizde ödevimi yaptım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim harikasınız :)

      Sil
    2. İç kuvvetler konusu bu kadar mı ödeve ona göre yazmayı düşünüyorum

      Sil
    3. Bence bu kadar. Ben bu kadar yazdım ödeve.

      Sil
  3. Lise öğrencisiyim derslerimi hep bu siteden çalışıyorum. Seneye sınav var sıkı çalışmak lazım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İç kuvvetler hakkında daha fazla bilgi lazım.

      Sil
    2. Aynen öyle. Sana katılıyorum. Çalışmalara başladım bile

      Sil
    3. Hocadan güzel anlatıyor

      Sil
  4. Çok teşekkürler bu site sayesinde performans ödevimi yaptım

    YanıtlaSil
  5. Böyle bir site kurduğunuz için çok teşekkür ederim. Artık tüm ödevlerimi bu siteden yapıyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim ödevim için çok iyi oldu.

      Sil
  6. Teşekkür ederim iç kuvvetler konusu güzel anlatılmış

    YanıtlaSil
  7. İç Kuvvetler: Dış kuvvetler tarafından biçimlendirilen yüzey şekillerinin oluşumu ve gelişimi üzerinde, yer kabuğu hareketlerinin, tektonik hareketlerin belirleyici etkisi vardır. Yer kabuğu hareketlerine yol açan kuvvetlerin kaynağı, Dünya'nın iç kısmındaki enerjidir.
    Yer kabuğu hareketlerini açıklamak için kıtaların kayması teorisi ve Levha Tektoniği Teorisi (Dilimler Kuramı) ortaya atılmıştır.

    YanıtlaSil
  8. Biraz daha kısa olsaydı iyi olurdu

    YanıtlaSil
  9. Bence çok güzel

    YanıtlaSil
  10. Kermek ne demek bilen varmi?

    YanıtlaSil
  11. Bu site çok güzel :)

    YanıtlaSil
  12. Çok teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  13. performans ödevim için çok işe yaradı teşekkürler ^ _ ^

    YanıtlaSil
  14. çok güzel birde dış kuvvetler de olsa mükemmel olur

    YanıtlaSil
  15. Dış Kuvvetler konusunu da ekleyin hocam

    YanıtlaSil
  16. Teşekkürler güzel anlatmışşınız

    YanıtlaSil
  17. İç kuvvetler hakkında ödevim vardı. Bu yazı çok işime yaradı teşekkürler.

    YanıtlaSil
  18. Projemin konusu ve girdiğim her sitedeki bilgiler uzun.Bu site ise daha kapsamlı ve kısa çok yardımcı oldu sağolun☺☺

    YanıtlaSil
  19. Çooooooooooook uzu biraz kisa olsa daha iyi olurrrr

    YanıtlaSil
  20. Bi konu bu kadar güzel anlatılamaz ☺☺

    YanıtlaSil
  21. Ben şimdi bunları nasıl aklıma haritasına ceviricem acaba

    YanıtlaSil
  22. yazandan ALLAH razı olsun çok işime yaradı

    YanıtlaSil
  23. güzel kopya cıkarılır buradan ( erkek lisesi )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben ezberledim. Zaten iç kuvvetler konusundan sürekli soru geliyor :)

      Sil
  24. teşekkürler ama çok ayrıntılı

    YanıtlaSil
  25. Bence çok başarılı.

    YanıtlaSil
  26. Helal olsun milliegitim kitabindan daha bilgi veriyor.

    YanıtlaSil
  27. ŞU AN DA 2018 VE Bİ BEN BU YILDA MI YORUM YAPMIŞIM :D

    YanıtlaSil