Biyoçeşitlilik ve Türlerin Korunması
Biyoçeşitlilik hakkında detaylı bilgi, biyoçeşitlilik nedir, biyoçeşitlilik ders notları. Aşağıda biyoçeşitlilik konusu detaylıca anlatılmıştır.
Biyolojik Çeşitlilik
Biyolojik çeşitlilik kısaca;
bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu
bir bütündür. Ekosistemler canlıların barındığı sistem ya da doğanın bir
parçası olarak tanımlanabilir. Ekosistemler arasında iklim, toprak ve biyotik
özellikler gibi bazı özellikler bakımından farklılıklar bulunur. Bu
farklılıklar ekosistem çeşitliliğini ortaya çıkarır. Bazı ekosistemler göl,bazıları
akarsu, bazıları step vb. özellikleri taşır. Bazı ekosistemlere insan eli değmemiştir,
bazıları ise insanlar sayesinde büyük değişimlere uğramıştır. Ekosistem
çeşitliliğinin artması, ekosistem içinde yer alan türlerin yaşayabileceği ortam
(habitat) çeşidinin dolayısıyla tür çeşidinin de artmasına neden olur. Farklı
ekolojiler; milyonlarca yıllık evrim sürecinde farklı ırkları meydana
getirmişlerdir. O halde, farklı ekolojilerde farklı canlılardan oluşan farklılıklar
bütününü de biyolojik çeşitlilik olarak isimlendirebiliriz. Biyolojik
çeşitliliğin ne demek olduğunu öğrendik. Peki biyolojik çeşitlilik neden
önemlidir? Şimdi bunu açıklamaya çalışalım. Biyolojik kaynaklar insanlığın
yaşamı ve mutluluğu için temel oluştur-maktadır. Örneğin, zorunlu
ihtiyaçlanınizdan olan besin, oksijen, çeşitli ilaç ve kimyasalların hammaddeleri,
pek çok giyeceğimizin hammaddesi, solunumumuz için gerekli olan oksijen
canlılardan sağlanmaktadır. Biyolojik çeşitliliğin en önemli yararlarından biri
besin maddesi eldesidir. Dünya nüfusunun her geçen gün artmakta olduğunu
biliyoruz. Bu nüfusu doyurabilmek için birim alandan elde edilen verimin
artırılması gerekmektedir. Ayrıca günümüzde dengeli beslenmenin önemi daha iyi
anlaşılmış ve dengeli beslenmeye çalışan insan sayısı da artmıştır. Tarım
topraklarının kalitesinin ve miktarının giderek düştüğünü de göz önüne
aldığımızda biyolojik çeşitlilik için yapılan çalışmaların önemini daha iyi
anlayabiliriz. Araştırmacılar yukarıdaki ihtiyaçlara cevap verebilmek, besin
maddeleri üretiminde birim alandan maksimum verimi alabilmek için daha yüksek
genetik kapasitede tür ve ırkların geliştirilmesini sağlamaya çalışmaktadır.
Ancak bu çalışmalar için temel kural farklı genlere sahip yani biyolojik
çeşitliliğin varolduğu populasyonların bulunmasıdır. Bu sayede, farklı
bireylerde bulunan istenilen özellikler gen transferi yöntemiyle aynı canlıda
toplanabilmektedir. Ayrıca dünyadaki her canlı genetik açıdan bir hazinedir ve
kaybolan türlerle beraber bu bilgiler de yok olmaktadır. Bitkiler ve hayvanlar
besin olarak kullanılmalarının yanı sıra ilaç yapımında da önemli rol oynarlar.
Ayrıca pamuk, keten gibi bitkilerden ve yün,deri eldesinde kullanılan
hayvanlardan tekstil sektöründe yararlanılır. Doğaya dayalı turizm olarak
adlandırılan ekoturizm son yıllarda giderek artan bir önem kazanmaktadır.
Doğada kendini dinlendiren ve stres atan insan sayısı her geçen gün artmaktadır.
Bu da ülkelere turizm açısından gelir sağlamaktadır. Örneğin, ülkemizde Fethiye’
dekieki Kelebekler Vadisinde bulunan kelebekleri görmek için tatil sezonu
boyunca günü-birlik 15000 turist yöreyi ziyaret etmiştir. Ülkeler açısından
biyolojik çeşitliliğin fazla olması turizmin de artmasını sağlar. Bitkiler
bütün bu sayılanlar yanında oksijen üretimi için de önemlidir. Doğadaki besin
zincirinde ilk halkayı oluştururlar. Bu yüzden hayvanlar için gerekli enerjinin
sağlanmasında da rol oynarlar. O halde aynı besin zincirinde yer alan
canlılardan birinde oluşacak hasarın doğadaki diğer canlıları da
etkileyeceğini, yaşam dengesini bozacağını söyleyebiliriz.
Biyoçeşitlilik |
Biyoloji Çeşitlilik Açısından Türkiye
Türkiye, orta enlem
kuşağında yer alan, coğrafi konumu, iklimi, jeolojik ve topografik özellikleri
bakımından farklılıklar içeren bir ülkedir. Deniz seviyesinden tutun da, 2000
m. ve üzerinde dağlara; ovalara, platolara, vadilere, denizlere, bu yapıların
ve büyüklü küçüklü pek çok nehrin birbirine olan yakınlıkları sayesinde aynı
zaman dilimi içinde yan yana gözlenebilen farklı iklimlere sahiptir. Farklı
yükseklikler ve yerşekilleri mikroklima etkisi oluşturmuş; böylece farklı
koşullar arayan pek çok türün yaşayabilmesine olanak sağlamıştır.
Topografya ve iklimde gözlenen değişikliklerin
biyocoğrafyaya etkisi iki şekilde olmaktadır:
1. Doğal yaşam ortamlarının çeşitliliği: Ovalar ve dağ
bozkırları, nemli ormanlar ve kuru ormanlar, tuzcu' bozkırlar ve kapalı havza
gölleri, uzun kıyı şeridi boyunca uzanan habitatlar, makilikler birbirlerine
yaklaşıp büyük alanlar kaplamaktadır. Topografya ve ikliminde görülen bu
değişiklikler Anadolu'nun benzersiz bir kara parçası olmasını sağlamıştır.
2. Fiziksel izolasyon: Birbirine yakın alanların
iklimlerinde,toprak yapılarında ve jeomorfolojilerinde gözlenen coğrafi farklar
bu alanların fiziksel olarak birbirinden kopmasını, kısaca fiziksel izolasyonu
Sağlar. Fiziksel izolasyon da endemizmi meydana getiren koşulları oluşturur.
Yüksek dağ zirveleri ve kapalı havza gölleri gibi ortamlar sadece bu alana özgü
canlı türlerini (endemik tür) içeren alanlardır. Yukarıda verilen özellikler
nedeniyle Türkiye, dünyadaki büyük biyolojik zenginlik merkezlerinden biridir.
Sahip olduğu bu zenginliğin nedenlerinden biri de Asya, Avrupa ve Afrika'ya
özgü canlıların yaşamasını sağlayan üç kıtanın kesiştiği yerde bulunmasıdır. Bu
sayede Karadeniz ve Batı Anadolu'da Avrupa canlılarına, Akdeniz bölgesinin
sahil şeridinde ve Güneydoğu Anadolu'da Afrika türlerine, Doğu ve Orta
Anadolu'da ise Asya türlerine rastlanabilmektedir.
Örneğin, Sinop’tan güneye doğru ilerleyen bir kişi
Fransa'dan Sibirya, İran'dan Çin'e, İspanya'dan Filistin'e birçok bölgenin
biyolojik yapısından örnekler görebilecektir. Ülkemizde bazı ekosistem
çeşitlerini şu şekilde örnekleyebiliriz: Orman ekosistemleri: Ülkemiz ormanları
bitki ve hayvan türleri açısından çok zengindir. Kaz Dağı'nda endemik bitki
türlerine; Akdeniz, Doğu ve Batı Karadeniz ormanların iğne yaprak, ya da yaprak
döken pek çok bitki türlerine rastlanabilir. Esmer akbaba, şah kartal, ayı,
yaban domuzu gibi çeşitli hayvan türlerine de ormanlarımızda rastlamak
mümkündür. Step ekosistemleri: Ülkemizde özellikle iç ve doğu Anadolu'da gözlenen
stepler, otsu bitkilerin oluşturduğu çayırlık alanlardır. Bu bölgeler bazı
endemik türler için gen merkezleridir. Ülkemizdeki en zengin endemik bitki
türlerinin steplerde olduğu tespit edilmiştir. Steplerimizde bulunan endemik
türlere Ankara çiğdemi, çoban dikeni gibi bitkiler ya da step vaşağı, gelengi
gibi hayvanlar örnek verilebilir. Sulak Alan Ekosistemleri: Van Gölü, Tuz Gölü
ile Kızılırmak, Seyhan gibi büyük nehirler ve baraj gölleri bu ekosistemlere
örnektir. Bu bölgeler sulak alanlar, tatlı ya da tuzlu sular, sazlıklar ve
bataklıklardır. Ülkemizde bu bölgelerde saz, kamış, nilüfer gibi bitkilere
rastlanır. Ayrıca bu bölgeler sadece Türkiye'deki değil göçmen kuşlar için de
büyük önem taşır. Örneğin, Tuz Gölü flamingoları gibi.
Deniz ve Kıyı Ekosistemleri: Akdeniz, Karadeniz, Ege ve
Marmara denizlerine kıyısı olan ülkemiz deniz ve kıyı ekosistemi açısından da
zengindir. Örneğin, Akdeniz foku, Ege Denizi'ndeki mağaralarda yaşayan bir
deniz memelisidir.
Dağ Ekosistemleri: Ülkemizde farklı yükseklikte ve uzanımda
bulunan dağlar, farklı bitki ve hayvan ekosistemlerinin oluşumuna neden olmuştur.
Örneğin, Karadeniz'den gelen nemli havanın dağlar boyunca yükselerek su
oluşturması, Doğu Karadeniz'de ladin ormanlarının zenginliği sağlamıştır.
Sonuç olarak; ülkemiz bitki ve hayvan çeşitliliği bakımından
son derece zengindir. Coğrafi konumu, ekolojik değerlerinin uygunluğu, kuşların
göç yolları üzerinde bulunması, buzul çağlarında pek çok canlıya uygun ortam hazırlaması
bu çeşitliliğe sahip olmasının nedenlerindendir. Türkiye'de tespit edilen bitki
türü sayısı, Avrupa kıtasının tamamın-da tespit edilen bitki türü sayısına hemen
hemen eşittir. Ayrıca Türkiye'de tespit edilen bitki türlerinden yaklaşık 1/4 ü
endemik (ülkemize özgü) türlerdir.
Hayvan çeşidi açısından da Türkiye faunasında bulunan tür
sayısı 80.000 e yaklaşırken, bu sayı Avrupa'da 60.000 e yaklaşmaktadır ve
bir-çok hayvan türünün orijini Türkiye’dir.
0 comments:
Yorum Gönder